ANLAMAK
bunca zaman bana anlatmaya çalıştığını, kendimi bulduğumda anladım
herkesin mutlu olmak için başka bir yolu varmış, kendi yolumu çizdiğimde anladım
bir tek yaşanarak öğrenilirmiş hayat okuyarak dinleyerek değil
bildiklerini bana neden anlatmadığını anladım
yüreğinde aşk olmadan geçen hergün kayıpmış aşk peşinde neden yalın ayak koştuğunu anladım
acı doruğa ulaştığında gözyaşı gelmezmiş gözlerden neden hiç ağlamadığını anladım
ağlayanı güldürebilmek ağlayanla ağlamaktan daha değerliymiş
gözyaşımı kahkahaya çevirdiğinde anladım bir insanı herhangi biri kırabilir ama bir tek en sevdiği acıtabilirmiş
çok acıttığında anladım
fakat hak edermiş sevilen onun için dökülen her damla gözyaşını
gözyaşlarıyla birlikte sevinçler terk ettiğinde anladım
yalan söylememek değil, gerçeği gizlememekmiş marifet yüreğini elime koyduğunda anladım
''sana ihtiyacım var, gel!'' diyebilmekmiş güçlü olmak. Sana ''Git'' dediğimde anladım
biri sana ''Git'' dediğinde ''kalmak istiyorum'' diyebilmekmiş sevmek
git dediklerinde gittiğimde anladım
sana sevgim şımarık bir çocukmuş, her düştüğümde zırıl zırıl ağlayan
büyüyüp bana sımsıkı sarıldığında anladım
özür dilemek değil ''affet beni!'' diye haykırmak istemekmiş pişman olmak
gerçekten pişman olduğumda anladım
ve gurur; kaybedenlerin, acizlerin maskesiymiş
sevgi dolu yüreklerin gururu olmazmış
yüreğimde sevgi bulduğumda anladım
ölürcesine isteyen, beklemez, sadece umut edermişbir gün affedilmeyi
beni affetmeni ölürcesine istediğimde anladım
sevgi emekmiş
emek ise vazgeçilmeyecek kadar, ama özgür bırakacak kadar sevmekmiş...
CAN YÜCEL